18.6.16

BİR TASNİF DENEMESİ


Türkiye Cumhuriyetini bugüne kadar yönetenler çeşitli tasniflere tabi tutuldu; sağcı-solcu, devletçi-liberal, demokrat-diktatör, aktif-pasif, milli-dış bağlantılı..
Ben, bugüne kadar yapılmamış bir tasnif çalışması yapmaya çalıştım. 
Devletimizi yönetenleri, eğitimlerini ve geçmişlerini gözetilerek birbirlerini takip eden şu dört dönem içinde değerlendirebileceğini düşünüyorum…
ASKER KADROLAR, SAVAŞI YAŞAYANLAR, SAVAŞIN ZORLUKLARINI BİLENLER (1923-1965)
Bu dönemdeki ilk dört Cumhurbaşkanımızı n (Atatürk, İnönü, Celal Bayar, Cemal Gürsel) ortak özelliği Birinci Dünya Savaşını yaşamış olmaları fiilen istiklal savaşına katılmalarıdır. Bir başka deyişle ülkenin kurtuluşu, devletin kuruluşu için fiilen çarpışmışlardır. İlk üçü İngiliz İşgalindeki İstanbul’daki sözde mahkemelerce mahkum edilmişlerdir… 2. Dünya Savaşının dünyayı nasıl etkilediğini yaşamışlardır. yaşamışlardır..
Üçü askeri okullarda, olmak üzere dördü de devlet okullarında okumuşlardır…
O nedenle, bağımsızlığın, barışın, yokluğun ne demek olduğunu yaşayarak öğrenmişlerdir…
Dördü de küçük memur çocuğudur…
Lider özellikleri ile temayüz etmişlerdir….
İlk üçü partili Cumhurbaşkanıdır… Dördüncüsü de ihtilalin lideri… Güçlü lider ve güçlü kişiliklerdir… Zaman zaman Başbakanlar önde imiş gibi gözükseler de asıl belirleyici onlar olmuştur…
Bu dönemdeki Başbakanların ve bakanların büyük bölümü de aynı özellikleri taşırlar…
TEKNOKRAT-BÜROKRAT KADROLAR (1965-1985)
1965-1985 yıllarına baktığımızda, bu dönemde Demirel, Ecevit,Erbakan, Türkeş ve Özal ‘ın öne çıktığını görüyoruz…
Ortak özellikleri; devleti tanımaları, iyi eğitim almaları, parlak kariyerleri…
Ecevit dışındakiler Liseyi devlet okullarında yatılı-burslu okumuşlar, okullarını derece ile bitirmişler… Yine Ecevit Dışındakiler, dar gelirli ailelerin çocukları ..
Demirel, Özal ve Erbakan o yıllarda Türkiye’nin en önemli üniversitesi İTÜ’yü derece ile bitirmişler… Türkeş de Harp Okulunu ve Harp Akademisini derece ile bitirmiş… Ecevit Robert Kolej mezunu bir gazeteci…
Siyasete atılmadan hepsi devleti çok iyi tanıyor… Demirel eski DSİ Genel Müdürü… Türkeş ve Özal Başbakanlık Müsteşarlığı görevinde bulunmuşlar… Erbakan çeşitli Bakanlıklarda danışman olarak çalışmış… Ecevit çok genç yaşta Çalışma Bakanı olmuş… Kısacası ortak özellikleri, Başbakan veya Başbakan Yardımcısı olduklarında devlet çarkını çok iyi biliyor olmaları…
Zekaları ve hafızaları ile sıradışı insanlar…
TESADÜFÜ KADROLAR (1985-2000) 
Bu dönem Erzincan Eski Hal Müdürü Yıldırım Akbulut’un Başbakan olması ile başlatılabilir…. Sonra Bir Alman Koleji mezunu, sermaye çevrelerine yakınlığının Başbakanlığa taşıdığı bir şanslı kişi.. Sonra Prof. Unvanlı sarışın güzel kadın… Gafları ve potları ile kalacak hafızalarımızda… Siyasete dışarıdan montaj denemesi… 
Arada dönemini kapamış 2-3 eski ismin arzı endam etmesi… 
Dürüst bilinen bir politikacı yanında yetişmesine rağmen, ön plana çıkmadan sermayenin istekleri doğrultusunda siyaseti yönlendiren bir tilki politikacı…
Bu dönemdeki siyasetçilerin ortak özelliği, bürokrasiyi de siyaseti de iyi bilmemeleri…
ÜÇ AKADEMİLİ (2000-2016)
Daha sonra; üç akademili(1)… 
Mezuniyet sonrası, birisi bürokrasiyi, diğeri akademik hayatı, diğeri ticareti ve siyaseti tercih etmiş…
Yıllar sonra siyasette buluşmuşlar… Birisi İktidar Partisinin, diğeri Ana Muhalefet Partisinin, 3. sü de diğer muhalefet partisinin başında…
80 milyonluk Büyük Türkiye, Öğrenim hayatları çok başarılı olmayan üç akademili tarafından yönetiliyor… 
Meclisteki 500 vekili onlar belirliyor…
İkisi yoksul aile çocuğu , üçüncüsü varlıklı aile çocuğu… Birisi devlet okulunda, birisi kolejde, diğeri de İmam Hatip’de tamamlamış orta öğrenimini…
Tabii bu dört ana dönemin içinde yer yer darbeler, darbeciler dönemleri…
(1)İktisadi Ticari Akademileri 1960-1980 yıllarında var olan Lisans ve Yüksek Lisans eğitimi veren öğrenim Kurumları… Daha sonra Üniversitelere bağlanarak İktisadi Ticari Bilimler Fakultelerine dönüştüler….Ben de Akademi mezunuyum… İstisnalar dışında , doktor, mühendis, hukukçu olacak puanı alamayanlar Akademiyi tercih ederlerdi… Çok az da olsa, Akademilerde devam mecburiyeti olmadığı için bir işte çalışmak amacıyla akademiyi seçenler de çıkardı..

No comments: